Mehmet Faruk AKGEYİK

Tarih: 02.08.2021 10:30

Makam Yükseldikçe Gönül Alçalmalı

Facebook Twitter Linked-in

Geçen haftalarda yayımladığım yazımdan dolayı reaksiyon beklentim vardı lakin adını yazacağım kadar büyük bir reaksiyon görmediğim için adını açıklamayacağım zatı muhteremin…  Ama emin olun o kendini çok iyi biliyor…  Zira herkes kendini çok iyi bilir.

Aklıma şeyh Edibali’nin dizileri geliyor ve sizinle de paylaşmak isterim. ‘’ Kişi mevkiden dolayı yücelmez, Mevki ancak insanın halk için çalışması ile değer kazanır, İnsan makama şeref verirse, Makamı da elden gitse bıraktığı “şeref” kalır... 

Eskiden, makam ve mevki için büyük mücadeleler verilirdi ama öyle yalakalık, bukalemunluk, yapılarak değil…  Emek vererek, liyakat ve deneyim kazanarak yapılırdı.

Ya şimdi, birilerinin akrabası olması,  çok iyi taklit yeteneği olup Guinness rekorlar kitabına girecek şekilde karşındakini etkilemek için duygu sömürüsü yapacak yâda ömrünün en iyi rol performansını gösterip bir yerlere gelecek ama orda ise bir şeylerini bırakacak!!!

Bakın buraya çok dikkat; bütün varlığını makama ve mevkiye bağlayanlar için, verilmiş sözlerin, ideolojinin, kendine olan saygının artık zerresi yoktur.   Varsa yoksa bir koltuk ve onun için yitirilen öz benlik ve haysiyetsizlik.

Birde ego tatmini var tabi. Bu öyle bir şey ki, kişiyi sarhoş eder çevresinde tek dost kalmayana kadar kırıp parçalar.  Emanet aldığı koltuk ve makam gözlerini kör etmiş, çıkarsız sadece dost olarak her konuda arkadaşının başarılı olması için canla başla emek veren, mücadele eden gerçek dostlarını bile sergilediği tutarsız hareketlerle bıktırılmış ve küstürülmüştür.

O ego ki, zatı muhteremin sonu olacaktır artık. Ama bir kere güç zehirlenmesine uğrayan kibir abidesi zatlar, etrafını saran sahte dostlar, dalkavuk yalakalar ve sürekli pofpoflayan iyi gün parazitleri gözlerini kör etmiş, hazin sonunu görebilecek takat bırakmayacaktır. Kendinden yaşça büyük insanları, gerçek dostları, yalakalık bilmeyen onuruyla çalışanları her fırsatta küçümseyen tavırlar ve rencide edecek hareketler yapacaktır…

Bu tarz manevi duyguları unutup, İslamiyet’in güzel ahlak dini olduğunu hatırlamayan ve dünyevi zevklerle haşr olan kişilerin unuttuğu en önemli konu ise ‘’İNSANLIĞI VE GİDERKEN NASIL ANILACAĞI.’’

Rabbim bizleri doğru yoldan ayırmasın inşallah. Yeni yazımızda görüşmek ümidiyle Allah’a emanet olun.


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —