Öğretmenim,
Canım benim, canım benim,
Seni ben pek çok, pek çok severim.
Sen bir ana, sen bir baba,
Her şey oldun, artık bana.
Ben çocukken her öğretmenler gününde hiç sevmediğim ilkokul öğretmenim için söylerdim bu şarkıyı. Döven,söven,sıra dayağına çeken hatta sopayı da öğretmenler odasından öğrenci gönderip getirten,öğretmenler odasında tüketilen yiyeceklerden arda kalan bulaşıkları yıkatan, isim listesine göre her gün sırayla bir kız öğrenciyi kendi evine gönderip temizlik yaptıran öğretmenler vardı bizim zamanımızda.Ve bu öğretmenler için "her şey oldun artık bana " diye şarkılar okuyorduk, kömür karası önlüklerimiz içindeki kar beyazı saflığında olan yüreklerimizle.
Çocukların gelişim evrelerinde ve kişilik oluşumları üzerinde anne babadan sonra en etkili ismin öğretmenler olduğunu düşünürsek zincirleme gelen eğitmen (öğretmen )sistemi mağdurlarını, kafamızı çevirdiğimiz her yerde görmek hiç de zor değil.
İyi eğitim sistemlerini konuşuyoruz da iyi eğitimciyi ne kadar konuşuyoruz?
Gelmiş geçmiş öğretmen-öğrenci ilişkisi bağlamında en güzel eğitim sistemi, şüphesiz Peygamber ve Ümmetten oluşan Allah'ın eğitim sistemidir. Peygamber, sabırla, şefkatle ve yaşam tarzındaki örneklikle eğitim veren kişiydi. O, Allah'ın memuruydu ve görevi insanları doğruya ulaştıracak öğretileri (ayetleri) sorumlu olduğu her bireye ayırım yapmadan, kayırmadan, aşağılamadan, içselleştirerek anlatmaktı. Günümüzde bu ahlak sistemini kendine şiar edinmiş öğretmenler yok değil. Bu öğretmenler bazen ilköğretimde karşımıza çıkar (ki öyleyse çok şanslıyız demektir) bazen üniversitede bazen de bir hobi kursunda.
Ben böyle bir öğretmenle İngilizce kursunda karşılaştım. İngilizceyi öğrettiği kadar bize hayatı da öğreten bir öğretmendi Ahmet Şenkal. Hayatındaki tecrübeleri bizimle paylaşarak olaylara bakış açımızı değiştirmeyi başaran bu insan, aynı zamanda tek başına üç kız çocuğuna hem babalık hem annelik yapmış ve bu konuda günümüz annelerine eğitim vermeye yetecek kadar engin bir tecrübe edinmiş bir öğretmen. Alzheimer hastası olan annesinin bakımını üstlenerek inanılmaz bir merhamete imza atmış biri O. Çevremizde kaç tane Ahmet Hoca var ve biz onların değerini ne kadar biliyoruz? Tecrübelerinden faydalanmayı ne kadar biliyoruz acaba? Yetiştirdiği her öğrencinin tanımaktan mutlu olduğu bir öğretmenden alacağımız çok şey olmalı.Onlar hayatımıza katma değer katanlardır. İşlerine yüreklerini katanlardır. Öğretmenliğin yüksek notlarla KPSS ve eğitim bilimleri sınavını kazanmak olduğunu zannedenler ve hiç kitap okumayan, genel kültürü gereksiz gören, çocuk ve genç psikolojisinden anlamayan, dünyadan bir haber bu öğretmenler nesil yetiştiremiyor maalesef. Öğrenci yetiştiriyorlar sadece.
Tüm severek öğretenlerin ve tüm sevilen öğretmenlerin günü kutlu olsun.
